19 Aralık 2010 Pazar

3D Gerizekalılığı

Bana belki geri kafalılık yapıyorsun diyebilirsiniz ama ben halen sinema da 3D olayına karşıyım. Geçen sene James Cameron'un sanki yeni bir şey gibi pazarlayarak, hayatımıza soktuğu 3D teknolojisi, biraz ağır kaçacak ama, tüm gerizekalılığı ile devam ediyor. Tamam, hakkını yemeyelim, James Cameron, Avatar'da gerçekten görsel ve işitsel bir dünya yaratmıştı. Ve 3D teknolojisi bu dünyayı çok güzel tamamlıyordu. Yani 3D Teknolojisi, Avatar'a gerçekten çok yakışıyordu. Her ne kadar gözümüzü ağrıtarak, zevkten çok, acı verse de. Laf aramızda benim gibi gözlüklü insanlar 3D filmleri izlerken daha da çok acı çekiyor. Hemen ön yargılı davranarak, benim  3D den nefretimi gözlerimin ağrımasına bağlamayın. Mevzu sinema açısından daha da derin. Avatar'dan sonra sinema da özellikle Hollywood sinemasında bir furya başladı; " Bende 3D film yapacammmm!" . Cameron'un muhteşem başarısından sonra, filmler kurgu aşamasında hızlı bir şekilde 3D ye çevirildi ve seyirciye adeta "Alın size 3D, nasıl ama güzel dimi? Hemde biletler daha pahalı!! " dendi. Bu filmlerden hemen aklıma gelenlerden örnek vermek gerekirse, Clash Of The Titans, M. Night Shymalan'ın, felaket derecede kötü olan The Last Airbender'ı ve son izlediğim film olan Narnia 3. Şimdi, bu filmleri kurgu aşamasında 3D formatına çeviren zeki arkadaşların bildiği ama bilmemezlikten geldiği çok önemli bir sorun var. James Cameron, Avatar'ı kendi icadı olan özel 3D kameralarla çekti. Ve ortaya görsellik olarak mükemmel bir sonuç çıktı. Yukarıda saydığım filmleri yapan arkadaşlar ise sonradan 3D formatına çevirdikleri için, hiçbir 3D lik olay seyircinin gözüne yansımıyordu. Hiç de perdede olan olaylar yanımızda gibi olmuyordu! Aksine seyircinin gözünü yoruyor, birde filmi daha da karanlık bir yapıya sokuyordu. Hemen son izlediğim Narnia'dan örnek veriyim; Narnia, gayet canlı renklerin kullanıldığı bir dünya ama 3D gözlükle perdeye yansıyan görüntüler resmen karanlık bir hale geliyor. Hele de karanlık sahnelerde ise iyice işin içinden  çıkılmaz bir hale geliyor. Bu filmlerde 3D namına dair hiçbir şey olmuyor. Yani boşuna bu filmleri 3D izlicem diye kasmayın, hem size hemde paranıza yazık. Ama o kadar da haksızlık yapmayayım bu filmlere, çünkü Türkçe altyazılar adeta dibinizde gibi oluyor! Zavallı Amerikan ve İngiliz seyircisi ise bunu bile fark edemiyor!
Peki anlattığım sorunlar olmadığında, yani güzel bir şekilde film 3D olarak çekildiğinde ne oluyor? Avatar hariç o tür filmlerde de büyük sorunlar var. Öncelikle müthiş bir 3D teknolojisini istismar etme politikası ile karşılaşıyoruz.  Gereksiz yere, gözümüze gözümüze sokulan saçma sapan araç- gereçler ve sinema duygusundan bir o kadar uzak sahneler. Adeta, ses ve müziğin, sinema da kullanılmaya başlamasından sonra sinemanın görsel gücüne darbe vurmasından sonra, (yanlış anlaşılmasın ses ve müzik durumuna karşı değilim) 3D teknolojisi de Sinema Duygusu denilen şeye büyük bir darbe vuruyor. Kısacası 3D nin gidecek daha çok yolu ve aşaması var. Öncelikle gözü yorma ve ağrıtma problemini çözsün sinemacılar. Çünkü bu konudan şikayet eden insan sayısı, hiç de azımsanacak bir sayıda değil. Örneğin ben, en azından bu durum çözülene kadar 3D nanesine soğuk bakmaya devam edeceğim.

2 yorum:

  1. Ellerine saglik , takipcinim. :)

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısın. Bende "Clash of Titans" filmini 3D olarak izledim ve bazı sahneler dışında, hiç 3 boyut yoktu. Fakat Avatar'ı Imax olarak izledim ve süperdi.

    YanıtlaSil